Ãemberin DıÅından
Mehmet DÃKKANCI
dukkanci@yahoo.com
Uzun süredir memleket meselelerinden uzak, İstanbul'da ticari hayatta yoÄun bir çalıÅma içindeyim. Yıllarımızı verdiÄimiz memleket meselelerini ancak uzaktan, gazetelerimizin, dergilerimizin, kör topal, özensiz web sitelerinden takip etmeye gayret ediyorum. (Bilerek, dikkat çekme amacıyla eleÅtiri niteliÄinde kör topal hatta olmayan web siteleri diyorum! Bu da ap ayrı bir yazı konusu ya!)
Ciddi bir rüzgarın esmediÄi internetteki Batı Trakya aleminde bir ay kadar önce, Avrupa Batı Trakya Federasyonunun gönderdiÄi bir kınama metninden, akabinde Herkül Milas'ın cevabından "Türkçe Kitabımız” hakkında bilgi edindim. Keskin eleÅtirilerin havaya atıldıÄı azınlıkca@yahoogroups.com internet (çukur)kahvesinde yazılan ve çizilenleri anlamaya çalıÅırken merak ettim. Nedir bu kitap? Nasıl bir meseledir ki? Bu kadar eleÅtiri konusu var? AzınlıÄımızın eÄitim sorununda kitap konusunu ben de sert dille eleÅtiren kiÅilerden biri olmuÅtum 10 yıl kadar önce. Gençlik ateÅiyle bir dizi öneride de bulunmuÅtum kendimce.
Hatta bir dizi ön yargılarım bile oluÅmuÅtu.
Dayanamadım Azınlıkca@yahoogroups.com kahvesinde ben de sesimi duyurdum. "Bu kitabın pdf versiyonu var mı yok mu? Bir gönderin internetten bir göz atalım. Ne eleÅtiriliyor, ne hakkında atıp tutuluyor. Merak ettim!” dedim kısaca.
SaÄ olsun Atina'dan arkadaÅım Dimo YaÄcıoÄlu erken davrandı. Posta adresime gönderdi. Kitap geldikten birkaç gün sonra, Dimo'dan habersiz, Evren Dede de İstanbul'a geleceÄini, kitaptan bir kopya getirebileceÄini, arzu edersem verebileceÄini söyledi. Dimo gönderdiÄi için teÅekkür ettim. Bu vesile ile de Evren Dede ile vakti zamanında baÅlayıp kısa süren muhabetimizi İstanbul'da tazelemiÅ olduk.
Dimo'nun Atina'dan posta ile gönderdiÄi kitap normal posta ile elime 2 günde ulaÅtı. Dimo dayanamayıp kitap hakkında bir ön bilgi vermiÅti. Kitapta Batı Trakya Türk Edebiyatı'ndan örnekler vardı. Bu çerçevede benim eserlerimden de 2 çalıÅmayı koymayı uygun görmüÅlerdi.
Bu sebeple kitap elime ulaÅınca büyük bir heyecanla kitabı karıÅtırdım.
Sonra Âda 2 hafta kadar bir zamansızlıktan ve düÅünme sürecinden sonra bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.
Kitap hakkında söylenecek çok Åey var aslındaÂ
Nasıl baksanız, farklı bir boyut görüyorsunuz. Hangi gözlükle bakmak isteseniz görecek bir çok Åey buluyorsunuz. Ãemberin dıÅından kendi görüÅlerimi Kısa kısa baÅlıklar altında paylaÅma ihtiyacını hissettim:
GiriÅim:
Her Åeyden önce Frangudaki Programı çerçevesinde Türkçe EÄitimini Destekleyici bir kitabın yazılması giriÅimini takdir etiÄimi belirtmek istiyorum. YanlıÅım yoksa AzınlıÄımızın EÄitiminin Türkçe EÄitimi Programı Yunanistan Devletinin sorumluluÄunda deÄil. Frangudaki Programının AzınlıÄımızın çocuklarının Yunanca EÄitimine destek olması amacıyla sürdürüldü. Buna raÄmen bu çalıÅmanın Frangudaki Programı çerçevesinde yapılmasını iyi niyet giriÅimi olarak algılıyorum.
Azınlık Yazarlarının Eserleri:
Kitabı ard niyetli bir dizi Türkloglar'da yazabilirdi. Veya Türkçenin süper eÄitmenleri SÃPA akademisinin eÄitimcileri de yazıp bizleri aydınlatabilirlerdi (?) Ancak kitabı hazırlayan ekip Türkçe var olan metinlerle yola çıkmayı tercih etmiÅ. Türkiye'nin yazarlarını deÄil de topluma yakın olması için AzınlıÄımızın Türkçe basının dan yazarları ve ozanların eserlerini deÄerlendirmeyi tercih etmiÅ. Bu durumda açıkçası Batı Trakya Türk Edebiyatında yıllarca yol almıŠbir sürü yazar ve Åairi ciddi derecede sevindirdiÄini düÅünüyorum. Ãok deÄerli bazı yazar ve Åairlere yer verilmemiÅ maalesef. Ancak gelecekte benzer çalıÅmalar olduÄunda seçimlerin daha da dikkatli yapılıp, yer verilmeyen diÄer Åairlere ve yazarlara da yer verilmesini tavsiye ederim.
Ancak farkındayım ki, bu çalıÅma antoloji gibi dursa da, bir antoloji deÄil. Bu maksatla yayınlar derlenmemiÅ. Bir okuma kitabı, bir ders kitabıÂ
Ancak bu ders kitabındaki metinler yerel basından, yerel Türk edebiyatından derlenmiÅ. Bu çalıÅmayı Batı Trakya Türk Edebiyatının Yunan Devleti, Avrupa BirliÄi bünyesinde takdir ediliÅinin bir Åekli olarak da algılıyorum.
Ãstelik ÅAFAK dergisinin kapanmasından sonra hala bir edebiyat dergisinin yayınlanmadıÄı bir döneminde! Bilmem kimlerin utanması gerekiyor artık! Bu konuda ben kendi adıma ben yeterince utanıyorum! Bu Utanç duygusu içinde sesi kısılan, yerel edebiyatımızı nasıl canlandıracaÄız bilemiyorum!
Azınlık Gündemi
Ãok ÅaÅırdıÄım ve son derece sevindiÄim bir konu da bu kitapta günümüzün GAT baÅkanı Erdal Hüseyin ile EÄitim sorunlarına dair yapılmıŠbir söyleÅi var. Bir okuma kitabında bir metin olarakÂ
SöyleÅi Gündem gazetesinden alınmıÅ. Kaleme alan da Ozan AhmetoÄlu. Genç Akademisyenler TopluluÄu gibi canlı, dinamik bi öÄrenci topluluÄundan eÄitim hakkındaki röportajlarını yayınlamak çok ilerici bir yaklaÅım. Bu davranıÅı çok cesur, çok ilerici ve çok ÅaÅırtıcı buluyorum. Bir o kadar da gerçekçi.
İki Azınlık Fertleri Ortak çalıÅması
İstanbul Rum AzınlıÄının sıkıntılarını bilen bir insan olarak, Gökçeada'yı, oranın yerlisi Rum arkadaÅlarla birlikte ziyaret ettim birkaç yıl önce. Madam'ın Dibek kahvesinden içme fırsatım da oldu Zeytinköyde. Hatta Zeytinköylülerin dernek binalarına girip o nefis manzaralarını da görme fırsatım oldu. Zeytinköylülerin Dernek binaları ile İskeçe Türk BirliÄi binalarının bir birine ne kadar benzediÄini düÅünerek çok da ÅaÅırmıÅtım.
Bu gözlükle bakınca Herkül Milas ve Dimosthenis YaÄcıoÄlunun iki farklı kuÅaktan İstanbul Rum AzınlıÄının mensubunun bizim için yapılan bu çalıÅmada iyi niyetle yer almaları ayrı bir takdir ediyorum. Åimdi koyun takkelerinizi önünüze ve samimi bir Åekilde kendinize cevap verin bana deÄil. Hangi cengaver Batı Trakya Türkü babayiÄit Türkiye'de İstanbul Rum AzınlıÄının eÄitimi için benzer bir çalıÅmanın baÅını çekebilirÂ
Aynı iyi niyetle ? Varsa bu tarife uyan birileri, tanıÅıp, elini sıkıp takdir etmek isterim.
Bu vesile ile Herkül Milas'tan, Dimostenis YaÄcıoÄlu'ndan iÅkillenen birileri varsa hiç iÅkillenmesin. Yukarıdaki satırları bir daha okusun. Kendisine dürüstçe, samimi bir Åekilde cevap versinÂ
İstanbul Rum AzınlıÄının ve Batı Trakya Türk azınlıÄının birbirini insancıl bir Åekilde konuÅulunca çok iyi anladıklarını kendi öz deneyimlerimle biliyorum. Bu iyi anlaÅmanın çok güzel eserler getirebileceÄini de tahmin ediyorum. Kitabı hazırlayan kiÅilerin cesaretini bu anlamda takdir etmek lazım öncelikle... Ãünkü çok net biliyorum ki bu iki azınlıÄın, fertlerinin ortak çalıÅmasında çok korkan geniŠçevreler var. Türkiye'de de, Yunanistan'da daÂ
Destek Kitabı mı? Ders Kitabı mı?
Kitap bir okuma kitabı olarak hazırlanmıÅ. Ben eÄitimci deÄilim. Bu anlamda kitabı yorumlama adına söyleyeceÄim pek bir Åey yok. Bu konuda tarafsız ve iyi niyetli bir Åekilde eÄitimcileri görüŠbildirmesinde fayda olduÄunu düÅünüyorum. (Ne zor iÅ tarafsız ve iyi niyetli olabilmek)
Uluslar arası AnlaÅmalar
Kitap bir destek kitabı olarak hazırlandıÄı söyleniyor. Lozan ve devamındaki uluslar arası anlaÅmalarda ve Ãlkelerin yerel mevzuatlarında tanımlanmamıŠbir konu var. Yunan Ortaokullarına Liselerine giden Türk ÃÄrencilerin Türkçe EÄitimi ile ilgili bir mevzuat yok bildiÄim kadarıylaÂ
Bu gençleri destekleyecek bir çalıÅmaysa neden olmasın. Veya Türkçe kitapların Türkiye'den bastırılıp henüz ulaÅmadıÄı boÅluk döneminde geçici olarak neden kullanılmasın ki?
Bu geçici kullanım veya destekleyici kullanım, veya Yunan okullarında eÄitim aracı olarak kullanılması anlaÅmaların ihlali anlamına geleceÄini pek düÅünemiyorum.
Hatta kim bilir belki de iki ülkenin Milli eÄitim bakanlıklarının da desteÄi ile daha gerçekçi ve daha yerel bir çalıÅma bu kitaptan esinlenerek yapılabilinir mi?
Benim Ãn yargılı BakıÅım
Hukukçu deÄilim. Memleket gündeminden de 7-8 yıldır uzaÄındayım. Bu vesile ile Uluslar arası anlaÅmalarla ilgili söyleyeceÄim tutarsız olabilir. Yine de söylemek istiyorum, bu kitap vesilesi ile.
1983-1989 yılları arasında İskeçe Azınlık Lisesinde okudum. Rahmetli Enver KasapoÄlu'nun ve Yusuf İsmail hocanın öÄrencisiyim. Her ikisi de farklı üsluplarda ve çok deÄerli hocalardı. Dalga geçerdik, alay ederdik, isimler takardık kendilerineÂ
Ama çok Åey de öÄrendik kendilerinden.
Ancak elinde salak, saçma sapan yazılmıÅ, 30 sene öncesinin bilgilerini içeren, en az 15 yıl elden ele dolaÅan kitaplar olunca onlar de ne yapabilir ne kadar da yapabilirlerdi ki?
Benim okuduÄum o enteresan güzel kitaplarda "bir gün insanoÄlu aya ayak basacak yazıyordu”. Ki o yıllarda bir NASA'nın Chalenger uzay mekiÄinin bilmem kaçıncı seyahatine baÅlarken, fırlatılıÅından 50 saniye sonra havada infilak etmesinin ERT televizyonlarından izlemiÅtik. Gelde Åimdi kitapla, hocayla dalga geçme.
Gel de Åimdi, Yunanistan'da ve Türkiye'de yeni kitapların gelmesi için, hakkını vererek iyi niyetle, insanları düÅünerek davranmayan politikacıları, diplomatları, eÄitimcileri, siyasetçiler, bürokratlara beddua etme!
Gündem'deki külliyatımda da yazmıÅtım. "En iyi çözüm, Batı Trakya Türkçe EÄitim kitapları ile ilgili Hem Türk hem de Yunan, tüüüüüm eÄitimci, diplomat, bürokrat, siyasetçilerin çocuklarını alıp İskeçe merkez azınlık okuluna, veya İskeçe Azınlık Lisesine öÄrenci olarak vereceksiniz. Orda okusunlar onlar da bizimleÂ
bakın sonra cümbüÅüÂ
O kitap sorunu nasıl tıkır tıkır çözülüyor” demiÅtim! Ãünkü ateÅte yanan çocuklar, bizim kızanlardır. FildiÅi kulelerde oturanların kızanlarını da biraz "azınlık eÄitimi ateÅinden” tattırmak gerekiyor!
Uzaktan takip ettiÄim kadarıyla Türkçe EÄitim kitaplarında bir iyileÅme oldu. Vakti zamanında yazdıklarımın etkisi oldu mu bilmemÂ
Sorun hakikaten çözüldüyse emeÄi geçenlerin eline saÄlıkÂ
Ãözülmediyse önerim hala bakiÂ
Ancak sorun Åu ki ben bu konuda bu Åekilde ön yargılıyımÂ
İçine kapalılık eleÅtirisi!
Kitaba bir eleÅtirim var. Ancak biliyorum ki, metinler itibariyle, veya konu itibariyle sorun kitabı yazanda deÄil. Batı Trakya Türk Edebiyatında. Yani bizde!
Ufkumuz maalesef çok dar. Tüm Dünyanın merkezini Batı Trakya zannediyoruz. Elimizin ucunda internet var. Genç nesil daha saÄlam Yunanca ve İngilizce ile yetiÅiyor. Dünyanın bir çok Åehrinde, Ãniversite eÄitimi alan, dönen veya dönmeyen gençlerimiz var. Atina, Selanik, İstanbul, Ankara, İzmir yanı sıra, Londra, Milano, Barcelona, Lisbon, BudapeÅte, Frankfurt ve daha nice dünya kentinde okuyan azınlık toplumumuzun gençleri var. Ancak yine de ufkumuz acayip dar. Kendimizi hala dünyanın merkezinde konumlandırmaya devam ediyoruz.
ÃrneÄin Kimse, İspanya'nın Bask bölgesine bakmıyor. Kimse İspanya'da sadece Valensiya ve civarında kullanılan Balentiano dilini bilmiyor. Kimse Hollanda'nın 2 bin küsür sene yerlisi olan onların "DurmuÅ ve Temel'inden” bahsetmiyor. Kimse İtalya'daki Sicilyalıları konuÅmuyor. Kimse Fransızların Korsika'lılarından bahsetmiyor. Kimse Beçlika'lıların çeÅitliliÄinden bahsetmiyor. Kimse Litvanya'daki Azınlıklardan bahsetmiyor. Kimse baÅkalarına bakmıyor.
Hadi onu da geçtimÂ
Kimse oÄluna dünyanın en iyi genetik mühendisi bizden olsun demiyor. Kimse çocuklarına, Avrupa'nın üzüm uzmanı Ziraat Mühendisi olması doÄrultusunda telkinde bulunmuyor. Kimse çocuklarına Yunanistan'ın en iyi kalp cerrahı olmayı telkin etmiyor. Kimse Yunanistan'ın en ünlü iki dilli yazarı olmayı da telkin etmiyor. Kimse çocuÄuna Yunanistan çapında siyasetçi, Yunanistan çapında gazeteci olmayı hedef göstermiyor
"Azınlık” lafını o kadar benimsemiÅiz ki.. Azız, mahalledeyiz! İç içeyiz! İyiyiz böyle.. 08:00-14:00 arası çalıÅıyz! Biraz baskıcık var! Ama düzen böyle! Ãipurakimiz de iyi! İdare ediyz iÅte! Napcen kader iÅte!
Bu içimize kapalılık durumu o kadar ama o kadar "kurumsallaÅmıŔ kiÂ
İskeçe Türk BirliÄi Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde kapatılma davasını kazandı. www.iskeceturkbirligi.org sitesinde ne Türkçe bir açıklama var. Ne Yunanca bir açıklama var. Ne de İngilizce bir açıklama var. Güler misin? AÄlar mısın?
Tabi ki geniÅ ufuklara bakma adına bu tür telkinler aileden baÅlar. EÄitimle devam eder. BüyüdüÄünüz ortamdaki kurumların telkini ile devam eder. EÄer bu kitabın amacı Batı Trakyalı Türk Azınlık gençlerin ufkunu açmaksa o zaman bu tür ufukların da konulmasında, tartıÅılmasında fayda olduÄunu düÅünüyorum
Ãemberin DıÅından
Murathan Mungan'ın bir Åiiri vardır. Yeni Türkü grubu tarafından 20 küsür yıl kadar önce bestelemiÅtiÂ
Ya dıÅındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken kafan dıÅındaysa
Ãaresi yok kardeÅim
Her akÅam böyle içip, kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksın
Åiirlerle, Åarkılarla kendini avutacaksın
Ya dıÅındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Ben çemberin dıÅındayım. Yazdıklarımı da bu Åekilde deÄerlendirmekte fayda varÂ
Ancak sonuçta elimdeki reng-renk kitaba bakınca, olumsuzdan ziyade daha çok olumlu izlenimler bende aÄır basıyor. Kitabı hazırlayanların ellerine saÄlık! Kitabın içeriÄi ile ilgili söylenecek her türlü eleÅtirinin düzeltme ve geliÅtirme mahiyetinde olduÄunu düÅünüyorum.
Uluslar arası AnlaÅmalarla ilgili kaygılar hakkında söylenenleri de siyasetçiler ve diplomatların iÅi olduÄunu düÅünüyorum. Son yıllarda karÅılıklı geliÅen bir iyi niyetin olduÄunu gözlemliyorumÂ
Bu güzel geliÅmelerin her iki tarafta da, her iki azınlıÄın da korunması ve geliÅtirilmesi gereken birer hazine olarak algılanması doÄrultusunda geliÅmesini umuyorum.
Böyle olursa her iki azınlıÄın fertleri olarak hangi ülkede yaÅarsak her iki tarafa da fayda saÄlayan, deÄer yaratan ve kendi deÄerli olan fertler olacaÄımızı düÅünüyorum.